4 kuralla diyabet önleniyor. Uzmanlar uyarılarını sıraladı
Diyabetin korona virüs gibi kronik bir hastalık olmanın yanı sıra, enfeksiyonlardan farklı olarak bir pandemiye dönüştüğü biliniyor.
Tip 2 diyabet, genetik faktörlerin etkili olduğu bir hastalıktır. Ancak, aile geçmişinde diyabet olan herkes diyabet hastası olacak diye bir kuralın olmadığı biliniyor.
Hatta, aynı genleri taşıyan ikizlerden birinde diyabet görülürken, diğerinde görülmeyebileceğinin altı çizildi.
Diyabetin ortaya çıkmasında çevresel faktörler de önemlidir. Bunlar arasında en önemlileri, hareketsiz bir yaşam tarzı, karbonhidrat bakımından zengin bir beslenme ve fazla kilodur.
Uzm. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, “Ülkemizde 20 yaşından büyük her yedi kişiden biri diyabet hastasıdır. Son 15 yıl içinde diyabet oranı yüzde 90, obezite oranı ise yüzde 44 artış göstermiştir” diye belirtti.
PRE-DİYABET, DİYABETİN ÖNCÜSÜDÜR
“Kişinin kan şekeri normal seviyelerin üzerinde, ancak diyabet tanısı için yeterli olmayacak kadar yüksek olduğunda, pre-diyabet durumundan bahsedilir. Pre-diyabetli kişilerin çoğu, 10 yıl içinde Tip 2 diyabet hastası olurlar” diyen Uzm. Dr. Meriçliler, “Pre-diyabet, belirti vermeyen ve gizli ilerleyen bir durumdur. Diyabetin başlangıç aşamasında da kişi kendini iyi hissedebilir. Ancak, kan şekerleri çok yükseldiğinde, kişide halsizlik, iştah artışı, susuzluk, çok su içme, sık idrara çıkma, kilo kaybı, görme bozukluğu, cilt enfeksiyonları, iyileşmeyen yaralar gibi belirtiler ortaya çıkabilir.” sözlerini kullandı.
DİYABET TANISI BASİT TESTLERLE KONABİLİR
Diyabet tanısının kolayca yapılabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Meriçliler, “Aç karnına alınan kan örneğinde kan şekeri ölçülür. Açlık kan şekeri 100-125 arasında olan kişiler, pre-diyabetli yani diyabete yatkın kabul edilir. Yemekten 2 saat sonra alınan kan örneğinde kan şekeri 141-199 arasında olan kişiler de pre-diyabetli sayılır. Açlık kan şekeri 126 mg/dl veya daha yüksek olan, rastgele alınan kan örneğinde kan şekeri 200 mg/dl veya daha yüksek olan, şeker yükleme testinde kan şekeri 200 mg/dl veya daha yüksek olan kişilere diyabet tanısı konur” dedi.
DİYABETTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Uzm. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, diyabetten korunmak için alınması gereken 4 önlemi şöyle sıraladı:
“Aktif bir yaşam sürdürmek: Günde en az 30 dakika, eğer mümkün değilse haftada en az 3 kez hızlı yürüyüş veya istediğiniz herhangi bir spor yapmak diyabetten korunmada faydalıdır. Masa başı iş yapanlarda bile, sandalyede otururken yapılacak kol ve bacak hareketleri, metabolizmayı canlandırarak yağ yakımını artırır.
Karbonhidrat tüketimini kısıtlamak: Özellikle un ve şeker içeren gıdalardan uzak durmak, şekerli içecekleri tüketmemek diyabetten korunmanın bir numaralı kuralıdır. Kan şekerini hızla yükselten gıdaların başında, doğal olsa bile bal, bunun yanı sıra reçel, pekmez, şekerli içecekler (kola, meyve suyu, limonata vb.) ve beyaz unlu gıdalar (simit, poğaça, börek ve beyaz ekmek vb.) gelir.
Kilo vermek: Özellikle vücuttaki yağ oranını azaltmak, kas kütlesini artırmak diyabetten korunmada önemli bir adımdır. Bilinçsiz yapılan diyetlerle kas kaybı yaşanması istenen bir durum değildir. Sağlıklı ve kalıcı bir diyetle vücuttaki yağ oranını düşürmek ve verilen kiloları korumak önemli bir korunma yöntemidir.
İlaç tedavisi: Diyabet riski taşıdığı bilinen kişilerde, kan şekerini düşürmeyen ancak şeker metabolizmasının bozulmasını engelleyen ilaç tedavileri doktor gözetiminde uygulanabilir.”