İstanbul Esenyurt’ta geçen temmuzda 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen’in yaşamını yitirdiği tekel bayisi saldırısında yeni iddialar gündeme geldi. Tutuklu bulunan saldırının sanıklarından Tarık Özer’in, Erzen’in babası Cantürk Erzen’e “barışmak için 40 milyon lira ve ailenin akrabalarından 13 yaşındaki bir erkek çocuğu ile 11 yaşındaki kız çocuğunu teklif ettiği” öne sürüldü.
Erzen ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker dava dosyasında bahsi geçen iddialara ilişkin resen araştırılması yönünde talepte bulundu. Cumhuriyet iddialara ilişkin, Cantürk Erzen ve avukat Kerim Bahadır Şeker ile konuştu.
Cantürk Erzen, “Tarık Özer tarafından bana aracı yoluyla ‘Bir erkek ve bir de kız çocuğu verelim’ mesajı iletildi. Onların adetine göre erkek öldürüldüyse yerine o ailenin oğlu verilirmiş. Bir de kız verelim ‘İstiyorsan gelinin, istiyorsan kızın yap, istiyorsan da bize geri gönder’ dediler” iddiasını aktardı. Baba Erzen şöyle konuştu: “Benim örf âdetimde böyle bir şey yok. Böyle barışa ‘Evet’ diyecek karakterim de yok. Kabul etmedim, tehdit etmeye başladılar. Mecbur muyum barışmaya? Hiçbir zaman çocuğumun kanını parayla satacak karakterim olamaz.”
Avukat Şeker ise “Bu teklifin müvekkillere iletilmesi ortaçağ dönemindeki köle ticaretini yansıtmaktadır. Böylesi bir teklif karşısında hukukçu olarak kabul etmeyi tavsiye etmek dahi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
‘BÖYLE BİR ŞEY YOK’
Söz konusu açıklamaları sorduğumuz Tarık Özer’in ailesi iddiaları reddetti. Özer ailesinden N.Ö., “Böyle bir şeyin aslı astarı yok. Hukukun parayla satın alınacağına inanılıyor mu Türkiye’de? İddiaları reddediyoruz. Yargıya inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Ailenin avukatı Ahmet Avşar da “Kaçıncı yüzyıldayız? Böyle bir teklif yok. Sanıkların adil yargılanma hakkının engellenmek ve yargının manipüle edilmek istendiğini düşünüyorum” dedi.